Kategori arşivi: anne-çocuk

hamilelikte mide bulantısı, hamilelikte mide bulantısını geçirme, hamile kadınlarda mide bulantısı

Hamilelikte Mide Bulantısını Önlemek İçin Yapılabilecekler

Hamilelikle ile birlikte başlayıp belirli dönemlerde artan ve çoğunlukla da hamileliğin sonlarına kadar devam eden mide bulantısı anne adayların bu süreçte en zorluk çektiği durumların başında gelmektedir. Peki hamilelikte mide bulantısını önlemek, etkilerini daha hissetmek için anne adayları ne gibi önlemler alabilir?hamilelikte mide bulantısı, hamilelikte mide bulantısını geçirme, hamile kadınlarda mide bulantısı

























Hamilelikte vücudun hormon düzeylerinde ani değişiklikler olabilir ve bu durum mide bulantısına yol açabilir. Genellikle düzensiz beslenme, stres, kaygı gibi durumlar mide bulantılarını tetiklemektedir.

  • Mide bulantılarını tetikleyen en önemli unsurların başında kokular gelmektedir. Bu kokular; sigara dumanı, baharat kokuları, yemek kokuları, oda parfümleri, egzoz dumanı olabilir.
  • Anne adaylarının bu süreçte hafif egzersizler yapması önemlidir. Evde hafif düzeyde esneme hareketleri yapılabilir ya da 15-20 dakikalık yürüyüşlere çıkılabilir.
  • Ev işleri tamamıyla anne adaylarına bırakılmamalıdır. Anne adayı evde yapılacak işler için yardım istemekten geri durmamalıdır.
  • Hamileliğe karşı ya da başka bir hayat koşuluna karşı anne adayı karışık hisler içerisinde olabilir. Gerginlik ve stres, bulantıların en büyük sebeplerinden biridir. Anne olmayı çok isteyen kadınlar bile hamileliğin ilk aylarında kaygılar yaşayabilmektedir. Anne adaylarının bu süreçte olabildiğince morali yüksek tutulmalıdır.
  • Anne adayı bu süreçte uzun saatler boyunca aç kalmamalıdır. Sık sık az da olsa bir şeyler tüketmelidir. Özellikle protein ve karbonhidrat ağırlıklı beslenme mide bulantılarını bastırmaya yardımcı olacaktır. Bunun yanı sıra gün içerisinde 2-3 saatte bir sebze, meyve, yoğurt, tavuk suyu çorba, tuzlu krakerler gibi hafif yiyecekler tüketmek 3 öğün sıkı bir öğünle beslenmekten daha faydalı olacaktır.
  • Anne adayı dışarıda vakit geçirecek olsa bile mutlaka yanına atıştırmalı almalıdır. Kuruyemiş, muz ya da bir elma bile mide bulantısını önlemeye yetecektir.
  • Şekerli yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalıdır. Çünkü şekerli gıdalar kan şekerini ani bir şekilde yükseltmektedir.
  • Anne adaylarının büyük bir çoğunluğu bu süreçte sıvı tüketmenin mide bulantısını tetikleyeceğini düşünmektedir. Ancak bu yanlıştır. Özellikle anne adaylarının hamilelik süresi boyunca bol su ve sıvı tüketmesi gerekir. Özellikle taze sıkılmış meyve suları, sebze suları oldukça faydalı olacaktır.
hamilelikte hangi aşılar yapılıyor, hamile aşıları, hamilelik dönemi aşıları

Hamilelikte Yapılması Gereken Aşılar

Eğer sürekli kontrollere gittiğiniz bir aile hekiminiz veya özel doktorunuz varsa size hamileliğinizin 4. ayına doğru 2 doz tetanos aşısı yaptırmanızı tavsiye edecektir. Doğumun temiz ve steril bir ortamda gerçekleştirilmesi, tetanos kapma riskini 0 olmasa da büyük bir oranda engeller. Ama bu aşıyı yaptırma ihtimaliniz bulunuyorken riski 0′a indirmek bayanların daha çok tercih ettiği bir yöntemdir. Bu aşıyla birlikte vücudunuza gelen bağışıklık, bebeğinizin dünyaya gelmesinin ardından ona da geçecektir ve bebeğinizi de tetanostan koruyacaktır. Bu yüzden hamilelikte tetanos aşısını bayanların yaptırması oldukça faydalıdır.hamilelikte hangi aşılar yapılıyor, hamile aşıları, hamilelik dönemi aşıları

























Tetanos aşısı gibi Hepatit B aşısı içinde aynı durum söz konusudur. Bu virüsün vücut içerisinde aktif olmayarak sadece taşıyıcı durumunda olan vaka sayısı Türkiye’de çok fazla olmamakla beraber, temiz bir doğumhanede gerçekleştirilen sağlıklı bir doğum, Hepatit B virüsünü kapma ihtimalini de minumum seviyeye indirecektir. Toplamda üç doz olarak yapılan aşıyı özellikle doğumunu genel devlet hastanesinde gerçekleştirecek olan bayanlara tavsiye ediyoruz. Buradaki doğumhanelerde çok kalabalık olduğu için ne kadar steril ortam sağlansa da her zaman risk bulunmaktadır.

Tetanos ve Hepatit B aşısı dışında hamilelik süresince antijen aşılar yaptırılabilir fakat canlı olan yani kontrendike aşıların yaptırılması her zaman tehlikelidir. Bu aşıların hamile olan kişinin sağlığına veya bebeğin ilerideki gelişimine negatif yönde etkisi olabilir. Tetanos ve Hepatit B aşısı dışında yaptırmaya ihtiyaç duyduğunuz aşıyı mutlaka daha önceden doktorunuza danışınız ve bu konu hakkında detaylı bilgi alınız. Hatta mümkünse aşıyı eczanede değil direk doktora yaptırınız.

çocuklarda ısırma, çocuklarda vurma alışkanlığı, çocuklar neden ısırır

Çocuklarda Isırma ve Vurma Alışkanlığı

Çocuklar, doğdukları ilk andan itibaren sürekli keşfetme ve öğrenme sürecindedir. Önce bedenlerini, sonra başkalarının bedenlerini ve tüm çevreyi keşfederler.

























Bu keşif, sosyal öğrenmeyi de içeren bir keşiftir. Çünkü çocuklar şiddet ve zarar nedenleriyle doğmazlar. Belki belirli genetik özellikler içerirler, ancak kendisine veya başka birine zarar verme süreci öğrenilmiş bir süreçtir.çocuklarda ısırma, çocuklarda vurma alışkanlığı, çocuklar neden ısırır

Özellikle 18-24 aylık çocukların gelişim sürecine baktığımızda, bu yaştaki çocukların kendi merkezlerinde, inatçı ve modelleme yoluyla öğrenme sürecinde olduklarını görüyoruz.

Bu yaştaki çocuk her şeyin benim olmasını istiyor, her şeye dokunmak, her şeye sahip olmak istiyor. İstekler yapılmadığında tepki verir. Bu reaksiyon, kendini yere atmak, aşırı ağlamak, başını duvara vurmak, ebeveynleri ile etkileşime ve etkileşime göre kusma, ısırma ve vurma şeklinde olabilir.

İnatçılık döneminde olan ve son kan damlasına kadar neredeyse inatçı olabilen bu rotasyon çocuklarının gösterdiği bu davranışsal problemleri ortadan kaldırmak için ebeveynlerin inatçılığı da yol dışıdır.

Bir yandan, kendini yere atan ağlayan bir çocuk, diğer yandan, “Yeter artık sessiz, suuus” diye bağıran ebeveynler size çok tanıdık gelebilir.

Bu ağlama ve bağırmanın sonu vurmak ve ısırmak kadar ileri gidebilir. Çocuk hem kendisini hem de ailesini ısırmaya eğilimli olabilir.

Çocukların ağrı eşikleri bizden çok daha yüksek olduğu için, özellikle kendilerini ısırdıklarında hissettiği öfke ısırıldığında ağrıyı hissetmeyebilirler.

Yine, çocuklar ebeveynlerine vurduklarında ya da ısırdıklarında onlara ne kadar zarar verdiklerini fark etmeyebilirler, çünkü sahip oldukları ve kontrolsüz güç kullandıkları gücün çok farkında değillerdi.

Isırılan veya kendini vuran ebeveyn çocuğu bu acıyla refleks olarak iter, çocuk yere düşer ve daha şiddetli ağlamaya devam eder.

Bu bir kısır döngü…

Çocuklar neden bu olumsuz davranışları sergiliyor?

Kendini savunma

Stresli bir durumda olmak

– Rutin arıza

– Aşırı hayal kırıklığı veya öfke

– Yetersiz dil gelişimi

– Aşırı uyarıcı

– Yorgunluk

– Yetişkin kontrolü yoksunluğu

– Etrafındaki öfkeli ve saldırgan davranışları taklit etmek

Çocuğunuz sizi ısırıyorsa veya vuruyorsa ne yapmalı? İşte size bazı ipuçları

  • Çocuğunuzun ısırma ya da vurma davranışı varsa, daha sonra hangi olayın olacağını tahmin edersiniz. Yapmanız gereken ilk şey bu davranışlardan kaçınmaktır.
  • Çocuğunuz sizi ısırmaya veya ateş etmek için elini kaldırmaya çalıştığında bunu durdurmak önemlidir.
  • Çocuğunuzu bloke ederken “vur, ısır, sana kaç kere vurmayı söyledim” gibi cümleler kullanmayın.
  • “Me-ma” negatiflik ekleri içeren uyarı kelimeleri çocukların bu davranışı daha fazla yapmalarına neden olur.
  • Çocuğunuzu hızlı itmeyin.
  • Buna karşılık, ısırmayın veya vurmayın. Bu olumsuz davranışları “Gel, seni ısıracağım, sana vuracağım, nasıl acıtıyor” gibi davranışlarla azaltamazsın.
  • Ebeveynleri tarafından ısırılan çocuk için ısırma davranışı meşru hale gelir ve sizi daha fazla ısırmaya başlar.
  • Çocuğunuzu bloke ederken veya ısırdıktan sonra “Bunu yaparken çok üzülüyorum, neden beni üzüyorsunuz, şimdi ağlıyorum” gibi ifadeler kullanmayın.
  • Çocuğun zihni böyle çalışır. Ebeveynler çocuk için üzüldüklerini söylerse, onları üzen davranış durdurulmaz, ancak davranış giderek artar.
  • En uygun ifade stili aşağıdaki gibi olacaktır. “Böyle davranmanı istemiyorum, beni ısırmanı sevmiyorum”
  • Bunu söylerken, ifade tarzınız ve beden diliniz de net olmalıdır. Örneğin, “Anne, beni ısırmanı istemiyorum” ifadesinin çocuğun gözünde hiçbir değeri yoktur.
  • Kendi davranışınızı da kontrol edin. Çocuğunuzu ısırırken seviyor musunuz, çocuğunuzun yanındaki diğer çocukları severken poponuzu vurarak seviyor musunuz? Çocuklar modelleme yoluyla öğrendikleri için, siz farkına varmadan sizi modelleyebilirler.
  • Çocuğunuz sizi ısırdığında veya vurduğunda uzun konuşma ve sonsuz tavsiye yapmayın.
  • Aksine, ısırdığı ve vurmadığı bir zamanda, onunla onun hakkında konuşun ve ne kadar rahatsız olduğunuzu söyleyin.
çocuklarda yoga yapımı, çocuk yogası

Çocuklar ve Yoga

Yoga bir çeşit terapi yöntemidir. Çocuk yoga, çocuk hareketi, sosyal, bilişsel, Dil ve duygusal gelişimi desteklemek için kullanılması gereken önemli bir yöntemdir. Çocuk yoga uygulama açısından yaş gruplarına göre değişiklik göstermektedir. 3-6 yaş grubu çocuklar için yoga, 20 dakikalık bir süre kapsar oyunlar ve hikayeler için ve 7-11 yaş grubu içinçocuklarda yoga yapımı, çocuk yogası

























25-45 dakikalık bir süreyi kapsar. Çocuk yoga nefes egzersizleri, ısınma egzersizleri ve asanalar (duruşlar) ile başlar ve devam eder. Masaj (3-7 yaş arası çocuklar için uygundur) veya yogi uyku (8-14 yaş arası) çocuklar için uygundur).

Yogada nefes egzersizleri yaparak doğru nefes almayı öğrenebiliriz. Nefes nedir eğer onu doğru alıp verirsek, oksijenden çok faydalanabiliriz Oksijen sayesinde tüm hücreler beslenir. Akciğer kapasitesi uygun solunumla artar, kan temizlenir, kan dolaşımı daha sağlıklı olur.

Yogada uygulanan duruşlarla, çocuklar daha güçlü, esnek ve dengeli bir vücuda sahiptir. Bu duruşlar çocukların bağışıklık, dolaşım, sindirim, sinir ve solunum sistemleridir. Onların gelişmesini ve sağlığını sağlar.

Dinlenme sırasında çocuklara sonsuz masallar ve hikayeler söylenebilir. masallarını hayal güçleriyle genişletiyor ve arkadaşlarıyla paylaşıyorlar. Bu uygulama sosyal ve duygusal gelişimlerini destekler. Çocukların duygu ve düşünceleri anlamamıza yardımcı olur. Çocukların iletişim becerilerini güçlendirir. Çocuklara anlattığınız

Masallar ile çocuklar olaylara ve hayata olumlu bir bakış açısı kazanabilirler. Kendilerini,

topluma ve çevreye saygılı bireyler haline getirirler.. Temizlik, doğruluk, zarar yok hoşgörülü, güler yüzlü , paylaşımcı, memnun ve huzurlu bireyler olurlar. Çocuk yogası  farklı bir alandır. Yoga yaparken basit farklı yabancı diller de kullanılır. Çocuk yoga çocukların akademik becerileri Ayrıca destekleyici bir anahtardır. Çocuklar okula gidiyorlar , kurstan kursa gidiyorlar ve birçok

sınavın stresiyle uğraşmak zorundalar. Çocukların tüm bu stres durumlarından kaygı ve stres  zihinsel ve fiziksel yorgunluktan kurtulmak

Yogaya uygun hareketler ve nefes alma teknikleri ile sağlanabilir. Yoga, konsantrasyon ve

odağı geliştirir. Ayrıca, analiz etme ve karşılaştırma yeteneğini geliştirir çocuklara destek olur. Çocuklar sakin, huzurlu, dikkatli ve belirli bir hedefe ulaşmada stresli olmazlar. sistematik çalışmanın daha önemli olduğunu fark ederler. Fiziksel ve zihinsel kapasiteleri

artar. Kısacası yoga; Beden, ruh ve zihnin bütünlüğünü sağlar. Çocukların fiziksel gücü, esnekliği,

dengeyi sağlarken; aynı zamanda sağlıklı kimlik kazanımına katkıda bulunur. Böylece çocukların hem motor hem de kişisel-sosyal gelişimleri önemli ölçüde desteklenmektedir.

balık bulucu, balık bulucu cihaz

Balık Bulucu Nedir?

Yeniliklerin her bir tanesi insanların gündelik yaşantılarında kolaylık sağlamak için yapılmaktadır Bilindiği bunun gibi bütün teknolojik gelişmeler insan hayatını kolaylaştırmak için, bu yüzden tüm teknolojik haberleri yakından takip edip elimizden gelen desteği vermemiz gerekebilir. İnternet üstünden hobilerimiz ile ilgili yaptığımız araştırma sonucunda ulaştığımız bilgilerin sıhhatli olduğuna güvenebiliriz. Balık avcılığı ile ilgili sahip olmamız balık bulucu, balık bulucu cihazgereken av malzemeleri neler ya da olta malzemeleri nedir dediğimizde karşımıza çıkan bilgilerin son derece sağlıklı olduğuna güvenebilmeliyiz. Hangi balık avında hangi sahte yem kullanılmalı ki balık tutma merakımız hüsranla sonuçlanmasın bilmeliyiz. sahte yem çoğunlukta silikondan balık biçiminde imal edilmekte. Hangi tür balık nasıl bir balık yiyerek besleniyor ise çoğunlukla sahte yem üretimi de buna göre yapılır. Balık bulucu ne işimize yarar balık avında gerekli bir malzeme mi aksi taktirde ekstra sahip olunması gereken bir materyal mi bunu da internet üstünden kısa bir araştırma yaparak öğrenebiliriz. Balık bulucu genelde tekne ile yapılan avcılıkta tercih edilen balığın ne kadar derinlikte ve ne kadar yoğunlukta olduğunu belli eden bir cihaz şekilde anlatılabilir. Gelişmelerin her biri insanların günlük yaşantılarında kolaylık sağlamak için yapılıyor. Eskiden kullanmadığımız çok sayıda teknolojik ürünü şimdi hayatımızdan çıkarmamız olası olmamaktadır. Düşündüğümüzde şöyle 15-20 yıl öncesine gittiğimizde cep telefonları yaşantımızda yer almamakta idi ve çokta güzel işlerimizi halledebiliyorduk, cep telefonu olmaması bizim adına bir zorluk değildi ancak günümüze geldiğimizde cep telefonu hayatımıza girmeden önce ne yapıyorduk diye düşünmeden edemiyoruz ve bir lahza bile olsun cep telefonlarımızı yanımızdan ayırmıyoruz. Bir diğer hayatımızdaki olmazsa olmamakta teknolojik ürün bilgisayarlarımız ve internet, bu ikili hemen hemen her ailenin evinde bulunur ve her türlü ihtiyacını internet üstünden karşılamakta insanlar. İnternet üzerinden fatura ödemelerimizi, çocuğumuzun notlarını, hobilerimiz ile ilgili bilgi almak olası. Balık tutmaya yeni ilgiyi olan biri iseniz çok rahatlıkla internet üstünden balık avcılığı ile ilgili araştırma yapabilme, balık avcılığı adına lüzumlu olta malzemeleri sahte yem olarak bilinen rapala meselesi için bilgi, balık bulucu nedir, nerelerde balık avlanır ile alakalı arzuladığınız bilgiye oturduğunuz yerden ulaşabilme fırsatını internet size vermektedir. İnternet kullanımının çoğalması gündelik yaşam içinde yapılabilecek birçok şeyi internet üzerinden yaparak zamandan tasarruf sağlamak kişilerin evlerinde internet bağlantısını yapmalarına sebep olmaktadır.

























40 yaşından sonra doğurganlık, doğurganlığın azalma nedenleri

40 Yaşından Sonra Doğurganlık Neden Azalır?

Kadınlar üreme döneminin sonunun bir göstergesi olan “menopoz” dönemi genellikle 47-52 yaşları arasında başlar. Bununla birlikte, 55 yaş ya da daha sonrasına kadar geciktiği ya da 40 yaşından önce görüldüğü de olur. Menopoz öncesi dönemde kadınların üreme sağlığı gereksinimleri farklı olduğu için hizmet sunanların bu dönemi iyi tanımaları gerekir.35 yaşın üzerindeki gebelikler anne ve doğacak bebek için riskleri de beraberinde getiriyor. 40-49 yaş grubu gebeliklerde anne ölümleri 20-29 yaş grubu gebeliklere bakışla dört kat daha fazla. 40 yaşından sonra doğurganlık, doğurganlığın azalma nedenleriAynı grupta kendiliğinden düşük oranı 20-29 yaş grubunun iki katı: %26. Annenin yaşı iki kat arttığında yeni doğmuş bebek ölümleri de ikiye katlanıyor.İleri yaş gebeliklerinde diğer bir sorun da kromozom anomalilere sık rastlanması. Kadın ve ailesi için birçok sorunu beraberinde getiren bu riskler menopoz öncesi dönemde doğum kontrolünün önemini arttırıyor.40 yaşındaki bir kadının doğurganlığı 25 yaşındaki bir kadının doğurganlığının yaklaşık yarısı kadar. 45 yaşa gelindiğinde ise doğurganlık iyice azalıyor. Ancak bu durumu cinsel ilişki sıklığındaki azalmanın ne kadar etkilediği bilinmiyor.40 yaş sonrasında düzenli âdet görülüyor olsa da düzensiz yumurtacık taşınması ve yerleştirilmesinin gecikmesi doğurganlığı olumsuz yönde etkilediğinden biyokimyasal açıdan normal olan bu yumurtlamalar her zaman gebelik oluşturacak durumda olmayabiliyor.O hâlde üreme döneminin sonuna yaklaşmış bir kadında gebelikten korunma gereksiniminin devam edip etmediğine nasıl karar verilebilir? Pratik olarak 45 yaş üzerinde 12 ay üst üste adet görmeyen, vazomotor semptomları olan kadınlarda üreme dönemi son bulmuştur ve doğum kontrolüne son verilebilir. Bu 12 ay süresince doğum kontrolü için daha az etkili yöntemler kullanılabilir. Ancak 45 yaşında âdetten kesilen bir kadın da yumurtlamanın yeniden başlama riski söz konusu; özellikle 40 yaşın altındaki âdet görmeme durumlarında standart tetkikler yapılmalı.

























bebek emzirme, bebek nasıl emzirilir, bebek emzirmenin faydaları

Emzirme, Siz ve Bebeğiniz İçin Doğru mu?

Emzirme ko­nusundaki kararınız kişiseldir. Emzirme için en ikna edici nedenlerden biri anne ve bebek arasında kurulan duygusal bağ­dır. Bu yakın ilişki bebek doğar doğmaz başlayabilir, bazı kadınlar doğum masa­sında bebeklerini emzirirler. Bu, rahim­deki kasılmaları uyarır dolayısıyla kana­mayı önleyebilir.

























Emzirme, yenidoğan bir bebeğin an­nesiyle ve annenin bebekle olan doğal samimiyetini artırır. Emzirme fırsatı si­zin için bir dinlenme zamanı olabilir.

Bebeğinizle harika vakit geçirmeniz için size şans verir. Ancak, emzirme işe yaramazsa, emzirmeyi bırakmak ve ma­maya başlamak uygundur.bebek emzirme, bebek nasıl emzirilir, bebek emzirmenin faydaları

Emzirmenin Yararları: Emzirirseniz hem siz hem de bebeğiniz bundan yarar­lanırsınız. Anne sütü bebeğiniz için ya­rarlıdır, çünkü bebeğinizin yaşamının ilk ayında ihtiyacı olan bütün besinleri içe­rir. Hazır mamalar da vitamin, protein, şeker, yağ ve minerallerin faydalı bir ka­rışımını içerir ama hiçbiri anne sütü ile karşılaştırılamaz.

Emzirmenin bir diğer avantajı, sizin anne sütü ile bebeğinizi enfeksiyonlara (antikorlar sayesinde) karşı korumanızdır. Birçok kişi emzirilen bir bebeğin, mamayla beslenen bir bebeğe göre daha az nezle ve enfeksiyon geçirme riski ol­duğuna inanır.

Bebeğiniz biberon emziğini emmek için gerekenden daha hareketli bir şekil­de emeceği için emzirme yararlıdır. Bu, diş ve damak gelişimini destekler. Em­zirme ayrıca SIDS’i (ani bebek ölümü sendromu) önlemeye yardım eder. Bir araştırma yalnızca 4 ay veya daha uzun süreyle anne sütüyle beslenen bebekle­rin, bir aydan az bir süreyle anne sütü verilen bebeklerden daha az SIDS oranı olduğunu göstermiştir.

Aynı zamanda bebeğinizi emzirmek onu yetişkin olduğunda yüksek koleste­rol düzeyinden korur. Anne sütüyle bes­lenen bir bebekte, bir bebeğe göre daha yüksek seviyede kolesterol bulunsa da, araştırmalar, bir yetişkin olduğunda ko­lesterol seviyelerinin diğer yetişkinler­den düşük seviyede olduğunu gösterir. Ayrıca, bir inceleme emzirmenin, bebe­ğiniz yetişkin olduğunda zekâ seviye­sinde olumlu etkileri olduğunu ortaya koymuştur bebeğiniz en az 7 ay anne sütü ile beslenmişse büyüdüğünde daha zeki olabilir.

Araştırmacılar, bebeğiniz prematüre doğduysa onu emzirmek için önemli bir nedeniniz olduğunu düşünürler. Prema­türe doğan bir bebeğin enfeksiyonlara karşı korunmasının en büyük nedeni anne sütüdür. Son zamanlarda E.saka-zakii adı verilen bir enfeksiyon salgını yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde ortaya çıkmaktadır ve süt bazlı toz ma­malar ile ilişkilendirilmektedir. Bulgu­lara dayanarak FDA toz bebek mamala­rının prematüre bebekler için kullanıl­mamasını önerir.

Emzirmenin artılarından bir diğeri ekolojik açıdan dünya için daha iyi bir seçim olmasıdır! Bebek mamaları üret­mek bizim kaynaklarımıızın kullanılması demektir ve mamaların paketleri çöplüklerimizdeki çöpleri artırır.

Sizin için avantajları, mama satın alma ile karşılaştırıldığında maliyeti azaltmasıdır. Emzirme rahatlık sağlar; bebeğiniz için biberon ve mama taşımak zorunda kalmazsınız. Bazı kadınlar, emzirmenin, eski görünüşlerine dönmelerini kolay­laştırdığını söylerler.

Hamilelik sırasında göğüslerinizin büyüdüğünü ve bazen daha hassas ol­duğunu fark ettiniz. Bunun nedeni ar­tan hormonsal aktivitenin göğüslerde­ki alveolü büyütmesidir. Göğüsteki süt bu alveollerdeki küçük keselerde sak­lanır.

Kolostrum, göğüslerden gelen ilk süttür. Anne sütü düzenli olarak genel­likle doğumdan sonraki 2 veya 3 gün­de gelir. Süt gelmesi, bebeğin göğsü­nüzü emerek uyarması ile başlatılır. Emme, beyninize prolaktin hormonu­nu -alveoldeki süt üretimini teşvik eden bir hormon- üretmek için bir me­saj gönderir.

Emzirmeyi Öğrenmek: Hastane­deyken emzirmeyi öğrenmeniz gere­kebilir. Bebeğinizin emmeyi başarma­sı için, hemşirelerden öğrendikleri ip uçlarından bazılarını size göstermele­rini isteyin. Her türlü sorunuzu yönel­tin, öğrendikleriniz, bebeğinizin em­zirmeden memnun olmasında fark ya­ratabilir.

Emzirme, sizin için, hamilelik döne­mindeki benzeyen sağlıklı bir beslenme planı gerektirir. Her gün en az 500 ekst­ra kaloriye ihtiyacınız olacak (hamilelik­te gereken 300 ekstra kaloriyle karşılaş­tırıldığında). Bazı doktorlar hamilelikten sonra emzirme döneminde doğum önce­si vitaminlerinizi almaya devam etmeni­zi tavsiye ederler.

Yediğiniz ve içtiğiniz şeylere dikkat edin, çünkü yediğiniz gıdalar sütünüze karışabilir. Bazı gıdalar size veya bebe­ğinize “iyi gelmiyor” olabilir. Yediğiniz baharatlı gıdalar ve çikolata bebeğinizin midesinin bozulmasına neden olabilir! Kafein de bebeğinize geçebilir. İçtiğiniz alkol de sütünüz yoluyla bebeğinize ge­çer, o yüzden alkollü içecek tüketimini­ze dikkat edin. Ne kadar uzun emzirirseniz neleri yiyip içebileceğinizi (ve ye­meyip içemeyeceğinizi) daha iyi fark edersiniz.

Bebekten ayrı kaldığınız ama yine de anne sütüyle beslemeye devam etmek is­tediğiniz zamanlar olabilir. Bunu, bir gö­ğüs pompası kullanarak ve sütünüzü saklayarak yapabilirsiniz. Göğüsleriniz­den, pille çalışan, elektrikli ve elle çalı­şan pompalarla süt alabilirsiniz. Hasta­neden ayrılmadan önce bu konudaki önerileri sorun.

Hamileyken doktorunuzla emzirme hakkında konuşun. Arkadaşlarınıza bu konudaki deneyimlerini ve bundan ne kadar keyif aldıklarını sorun.

Konjesyon: Bazı kadınlarda yaygın olarak rastlanan bir emzirme problemi göğüs konjesyonudur. Göğüsler şişer, hassaslaşır ve sütle dolar. Bu problemi hafifletmek için ne yapabilirsiniz?

• En iyi yöntem mümkünse, bebeğinizi emzirirken olduğu gibi göğüslerden süt akıtmaktır. Bazı kadınlar sıcak bir duş alırken göğüslerinden ılık suyun altında süt akıtırlar.
• Buz torbaları iyi gelebilir.
• Her emzirdiğinizde bebeğinizi her iki göğsünüzden de emzirin. Yalnızca bir taraftan emzirmeyin.
• Bebeğinizden uzaktayken, sütünüzün akmaya devam etmesi ve süt kanalla­rının açık kalması için biraz süt akıt­mayı deneyin. Aynı zamanda daha ra­hat hissedersiniz.
• Konjesyon ağrısını hafifletmek için genellikle hafif ağrı kesici ilaçlar kul­lanılır.
• Reçeteyle satılan daha kuvvetli ilaçlar kullanmanız gerekebilir.
• Konjesyon özellikle ağrılıysa doktoru­nuzu arayın, tedavi konusunda karar verecektir.

Meme Enfeksiyonları: Emzirme dö­neminde göğsünüzde enfeksiyon oluş­ması mümkündür. Eğer bir enfeksiyonu­nuz olduğunu düşünüyorsanız doktoru­nuzu arayın. Enfeksiyon göğüste ağrıya neden olabilir ve göğüs kızarabilir şişebilir. Göğüslerinizde kırmızı renkli çiz­giler olabilir; aynı zamanda grip olmuş gibi hissedebilirsiniz.

Acıyan Meme Uçları: Emziren annele­rin çoğunda belli bir dönem özellikle ilk başlarda göğüs uçlarında acıma olur. Acı­yı azaltmak ya da hafifletmek için bazı ön­lemler alabilirsiniz. Aşağıdakileri deneyin.

• Göğüslerinizi kuru ve temiz tutun.
• Sütün meme ucunda kurumasına izin vermeyin; yaranın kabuk tutmasına neden olur ve göğüsteki yaranın iyi­leşmesi biraz zaman alır.
• Nemliyken iyileşme en iyisidir. Lansinoh olarak adlandırılan bir Lanolin markası ilaç ve alerji yapan madde içermez. Bebek emmeyi bitirdikten sonra her seferinde göğüs ucu bölgesi­ne Lanolin sürün.

İyi haber! Çok geçmeden -birkaç gün ile birkaç hafta arasında- göğüsle­riniz emzirmeye alışacak ve problem­ler azalacak.

Ters Dönmüş Meme Uçları: Bazı kadınlar ters dönmüş göğüs uçları nede­niyle emzirmekte zorluk çekerler. Bu durum, göğüs uçları dışa döneceğine içeri çekildiğinde meydana gelir. Eğer göğüs uçlarınız ters dönmüşse yine de emzirebilirsiniz. Ters dönmüş göğüs uçlarını düzeltmek için iç çamaşırını­zın altına giyebileceğiniz plastik göğüs örtüleri mevcuttur.

Bazı doktorlar, göğüs ucunu çekme­yi ve baş parmak ile işaret parmağı arasında yuvarlamayı önerirler. Do­ğum öncesi randevularınızdan birinde bu durum hakkında konuşun.

Destekleyici Sutyenler: Bazı kadın­lar hamileliğin son birkaç haftasında destekleyici sutyen takmanın yararlı olduğunu söylerler. Bir emzirme sut­yeninin kullanılması emzirme döne­minde fayda sağlar. Birçok doktor, uyurken bile daha rahat hissetmeniz için her zaman emzirme sutyeni tak­manızı önerir. Göğüslerinizi emzirme­ye hazırlamak için düzenli olarak hava almalarını sağlamalısınız. Şu anda ve daha sonra sutyen takmamak göğüsle­riniz giysilerinizin kumaşına sürtün­dükçe, göğüs uçlarınızın biraz sertleş­mesine neden olur.

Silikon Göğüs İmplantları ile Em­zirmek (Yalancı Meme): Kadınlar göğüs implantları ile başarılı bir şekil­de emzirirler, ancak implantlar emzir­meyi zorlaştırabilir. Doktorlar implantlarla emzirmenin güvenli veya za­rarlı olup olmadığı konusunda aynı fi­kirde değil.

Endişeleriniz varsa doktorunuzla bu konuyu görüşün; en son bilgileri dok­torunuzdan öğrenin.

Biberonla Beslemek: Biberonla beslemeyi seçerseniz bebeğiniz açısın­dan zararlı olmaz. Hiçbir annenin em­zirmeyi bırakıp biberonla beslemeyi seçtiğinde kendisini suçlu hissetmesini istemiyoruz.

İstatistikler daha fazla annenin be­beklerini anne sütüyle değil biberonla beslemeyi seçtiklerini göstermektedir. Aynı zamanda, demir açısından zen­ginleştirilmiş bir mama ile biberonla beslenen bebeklerin iyi beslendiğini biliyoruz.

Bebeğinizi Emzirememenize Ne­den Olabilecek Bazı Sebepler: Aşırı derecede zayıfsanız ya da bazı tıbbi durumlarınız varsa, örneğin prolaktin eksikliği, kalp hastalığı, böbrek hasta­lığı, tüberküloz veya HIV/AIDS gibi, bebeğinizi emziremeyebilirsiniz. Bazı bebekler emzirme konusunda problem yaşarlar ya da yarık damak veya yarık dudak sorunları varsa emmemeyebilirler. Ayrıca laktoz intoleransı emzirme problemlerine yol açabilir. Bazen de bir kadın fiziksel rahatsızlık veya so­run nedeniyle emziremez.

Bazı kadınlar bebekleri emzirmek ve bunu denemek isterler ama olmaz. Eğer emziremezseniz lütfen bu konu­da üzülmeyin. Bebeğiniz yine de iyi olacak.

Biberonla Beslemenin Avantajları:Biberonla beslemenin de avantajları vardır.

• Bazı kadınlar biberonla beslemenin sağladığı özgürlükten keyif alırlar; başka kişiler bebeğin bakımına yar­dımcı olabilir.
• Biberonla beslemeyi öğrenmek kolay­dır; doğru yapıldığı takdirde anneyi asla rahatsız etmez.
• Babalar çocuklarının bakımında daha katılımcı olabilirler.
• Biberonla beslenen bebekler daha uzun aralıklarla beslenebilirler, çünkü mama genellikle anne sütünden daha yavaş sindirilir.
• Bir günlük ihtiyaç duyulan mama bir seferde hazırlanabilir, zamandan ve iş­ten kazandırır.
• Diğer insanların önünde bebeğinizi beslemekten endişe etmek zorunda kalmazsınız.
• Bebeğiniz doğduktan kısa bir süre son­ra işe dönmeyi düşünüyorsanız bibe­ronla beslemek daha kolay olur.
• Bebeğinizi demir açısından zenginleş­tirilmiş bir mama ile beslerseniz demir desteğine ihtiyacı olmaz.
• Mamayı hazırlamak için florit içeren çeşme suyu kullanırsanız bebeğinize florit takviyesi vermek zorunda kal­mazsınız. cilt bakımı

güneş kremi kullanımı, güneş kremi nasıl kullanılır, güneş kremi faydaları

Yazın Sıcaklığı Altında Cildinizi Koruyun

Bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte sıcaklık değerleri artmaya başlamaktadır. Artan sıcaklıklar yaz aylarında hissedilir derecede daha fazlalaşmakta, etkili bir şekilde yaşanmaktadır. Yaz aylarında meydana gelen sıcaklıklar sonucunda birçok etki görülmektedir. Terleme, bunalma, tansiyon dengesizlikleri, güneş yanıkları, cilt değişimleri gibi farklı durumlar görülmektedir. Mesela; güneş yanıklarına karşı güneş kremi ile önlem almanız mümkündür. Güneş kremleri kişilerin cilt yapısına uygun olarak imal edilmekte olup, her yaşa ve kişiye göre değişiklik göstermektedir. Güneş kreminizi tercih etmeden önce kendinizi ve cildinizi iyi tanımanız önemlidir. Eğer bu noktada sıkıntı yaşıyorsanız bir uzmandan destek almanız daha sağlıklı sonuçlar meydana getirecektir. Aksi takdirde cildinizi korumak isterken daha fazla hasara yol açabilirsiniz. Bu durumu yaşamamak adına dikkatli olmalı, tedbirinizi almalısınız.güneş kremi kullanımı, güneş kremi nasıl kullanılır, güneş kremi faydaları

























Güneşin Etkilerine Karşı Koymak

Güneş, yaz mevsiminde daha dik açıklarla geldiği için, kişiler üzerinde ciddi etkilere neden olmaktadır. Özelikle öğle vaktinde güneş altında kalmak, plajda güneşlenmek, denize girmek sakıncalıdır. Eğer ki güneş altında kalmak istiyorsanız, cildinize güneş kremi sürmeniz gerekir. Güneş kreminin cildinize çok fazla faydası olacağı için, güneşten gelen ışınları cildinize direkt olarak geçirmeyecektir. Kalkan görevi gören kreminiz sayesinde; Cildinizde yanmalar olmaz,

  • Kızarıklık, deri döküntüsü, kabuklanmalar olmaz,
  • Kalıcı cilt hastalıkları meydana gelmez,

Deri hücreleriniz ölmez. Bu nedenler dolayısıyla güneş kreminizi yaz aylarında yanınızdan ayırmamanız tavsiye edilmektedir. Cildinizin nem değerine göre, yapısına göre kreminizi tedarik etmeli ve cildinize ince bir tabaka halinde sürmelisiniz.

Kimler Güneş Kreminden Yararlanabilir?

Yaz aylarının kavurucu sıcaklarından her birey etkilenmektedir. Ancak bazı kesimler vardır ki, güneşin etkilerine daha çabuk kayıtsız kalmaktadır. Bunlar; çocuklar, bebekler, yaşlılar ve cildi narin olan bayanlardır. Çocuklar ve bebekler için özel olarak imal edilen güneş kremi, derilerinin ve hücrelerinin durumu göz önünde tutularak hazırlanmaktadır. Yaşlıların cildi kuru, yağsız olacağı için, nem değeri yüksek, koruma gücü daha yüksek olacak şekilde imal edilmektedir. Güneş ışınlarına karşı koruyan güneş kreminizi çocuklarınız için, aile büyükleriniz ve kendiniz için ayrı olarak almalı, yaz aylarında sürekli çantanızda bulundurmalısınız. Özellikle tatil beldelerine gittiğinizde mutlaka kullanmanız gerekir. Eczanelerden tedarik edebileceğiniz kreminiz, kolayca tedarik edilebildiği için gittiğiniz tatil yerinden de alabilirsiniz. Sağlığınız için ihmal etmemeli, kişiye özel olarak masaj yaparak kullanmalısınız. Bu şekilde güvenle güneş altında kalabilir, cildinize hasara yol açmadan güneşin ve yazın tadını çıkarabilirsiniz.

ukash kart kullanımı, ukash nerelerde kullanılır, hangi sitelerde ukash kart kullanılır

Neden Ukash Alınmalıdır?

Ukash kart, internet alışverişlerinden kullanılması amacıyla üretilen sanal ödeme sistemidir. Bu kartı kullanmayı tercih eden kişi sayısı her gün biraz daha artıyor. Peki, tüketiciler neden bu kartı tercih ediyor? Ukash almak tüketicilere neden daha cazip geliyor? İlk olarak söylenmesi gereken şey, ukash almanın kolay ve hızlı bir işlem olduğudur. Kartı almak için ilk önce internet üzerinden bir web sitesine başvurmak gerekmektedir. Kart alma başvurusunda bulunmadan önce elbette sitenin güvenilir olup olmadığı kontrol edilmelidir. Hangi web sitesinden alınacağına karar verildiğinde gerekli ödeme yapıldıktan sonra 19 haneli bir dijital şifre verilmektedir.ukash kart kullanımı, ukash nerelerde kullanılır, hangi sitelerde ukash kart kullanılır

























Ukash almak için bir başka sebep de internet aracılığıyla yapılan alışverişlerde güvenilir bir hizmet sunulmasıdır. Kredi kartı ile alışveriş yapılırken verilen özel bilgilerin hiçbiri ukash kartta istenmemektedir. Alışveriş yapmak için kartı alırken verilen pin kodunun kullanılması yeterlidir. Bunların yanı sıra kart limitinin tüketici tarafından belirlenmesi de kartın artılarındandır. Böylece limit aşımı gibi problemlerle karşılaşılmayacaktır. Ukash kart, internet alışverişlerinde dolandırıcılık olaylarına da engel olması açısından önemli bir yol katetmiştir. Dolayısıyla tüketiciler, kredi kartı bilgilerini vermek zorunda kalmamaktadır ve bunun yanı sıra hem hızlı hem güvenilir hem de pratik bir şekilde alışveriş yapmanın tadını çıkarmaktadırlar. Ukash almak için bu kadar çok sebep varken siz neden hâlâ bekliyorsunuz? Haydi, bugün sizin de bir ukashınız olsun!

suda doğum yapma, doğum nasıl yapılır, su içinde doğum yapma

Suda Doğum Nedir?

Bir kadının en büyük hayallerinden biri olan anne olma süreci oldukça titizlikle kontrol edilmesi gereken ve anne adayının en kolay yoldan bebeğine kavuşmasını gerektiren bir süreçtir. Günümüzde normal doğum ve sezaryen gibi oldukça bilinen doğum yöntemleri birçok hastanede ve birçok doktor tarafından uygulanmaktadır. Fakat hem anne hem de bebek için oldukça olumlu etkileri bulunan suda doğum diğer doğum yöntemleri kadar yaygın olmasa da git gide yaygınlaşmaktadır. Bebeğin anne karnında bulunduğu süre boyunca su içinde yaşadığı ve su içinde oksijen dâhil tüm ihtiyaçlarını plasenta üzerinden karşıladığı göz önünde bulundurulduğunda suda doğumun en doğal doğum yöntemi olduğu anlaşılmaktadır.suda doğum yapma, doğum nasıl yapılır, su içinde doğum yapmaSuda Doğum Nasıl Yapılır?

























Suda doğum yapılabilmesi için anne adaylarının mutlaka doğum öncesi doktorlarıyla konuşmaları gerekmektedir. Anne ve bebeğin sağlığı ile alakalı herhangi bir sıkıntı yoksa ve hastane ortamı da suda doğuma uygunsa annenin isteği gerçekleştirilebilmektedir. Sancılar başladıktan sonra bir havuz ya da küvet tarzı ılık su dolu bir bölmeye uygun pozisyonda oturarak doğumu başlatmaktadır. Suda doğum sırasında annenin kasılmalarını doğru takip edebilmesi ve bu süreci yönetebilmesi oldukça önemlidir. Ilık su dolu bölmede düzenli aralıklarla kontrol edilen anne bu işlemi eğer steril ortamlar sağlanabilirse evinde de geçirebilmektedir. Hem ağrının daha az olduğu hem de doğumun başlamasının kolaylaştığı suda doğum tekniği ile genellikle kesik, kanama, dikiş atma gibi ek tedavilere ihtiyaç duyulmamaktadır. Doktorların herhangi bir istenmeyen duruma karşı hazır bulunması gerektiği bu yöntemde bebek su dolu rahimden su dolu havuza geldiği için herhangi bir zorlanma çıkarmayacak ve ortam farkı olmadığı için doğum bebek için de kolaylaşacaktır.

Suda Doğum Sonrası

Bebek tamamen anneden ayrılıp doktorun elinde bulunduğu sürede, plasenta kesilene kadar nefes almadığı için sanılanın aksine bebeğin boğulma gibi bir ihtimali yoktur. Anne ve bebek uygun olduktan sonra kesilen plasenta sonrası bebek sudan dışarı çıkarılır ve çıkarılır çıkarılmaz ağlaması sağlanarak nefes alışı gerçekleşir. Suda doğum süreci ve suda doğum sonrası hem anne hem de bebek için oldukça başarılı ve çok daha sık kullanılması gereken bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.