Diş hastalıkları ve diş sağlığının korunması açısından diş üzerindeki probleme erken tanı çok önemli bir konudur. Bu yüzden yılda en az iki kez diş hekimine gidilmesi uzmanlarca önerilir. Diş çürümelerinin önlenmesi konusunda sularda yeterli derecede flor olması, düzenli olarak dişlerin fırçalanması gibi diş ipi kullanılması, aşırı tatlı ve şeker içerikli yiyeceklerden olabildiğince kaçınılmalıdır. Bunlar yendiğinde ne olursa olsun dişlerin fırçalanması, diş hekimi kontrollerine gidilmesi gerekmektedir. Diş hastalıkları önlenmesinde de diş fırçalama ve tertipli diş hekimi kontrolleri yapılması önemlidir. Dişlerde gelişim bozuklukları var ise diş hekimi desteği alınması gerekmektedir. Dişler sert cisimler ile karıştırılmamalı, fındık, ceviz ve bunun gibi kabuklu yiyecekler dişler ile kırılmaması gerekir. Bunlar diş minesinin tamamen çatlamasına ve ayrıca bakterilerin etkisinin artmasına neden olur. Diş minesinin koruyucu da böyle etkisi ortadan kalkar.
Diş Eti Rahatsızlıkları
Diş eti dışında görünen bölümü diş minesi denilen sert tabaka ile kaplanmıştır. Bunun altın da daha yumuşak bir yapı vardır. En içte ise diş özü bulunur. Burada bol miktarda damar ve sinir bulunur. Diş gövdesi diş etine ve de onun altındaki kemiğe girdiği bölümde daralır. Bu bölüme dişin boyun bölümü denir. Çene kemiği içinde kalan bölümüne ise dişin kök kısmı adı verilmiştir. Diş kökü diş yuvasında çene kemiğine sıkıca bağlanmıştır. Diş eti hastalıkları, diş çürükleri ağız içerisinde kötü kokusuna sebep olabilir. Ağız kokusu olduğunda nedeni mutlaka araştırılmalıdır. Diş eti rahatsızlıkları en önemli diş sağlığı sorunları arasındadır. Ağız hijyeninin bozukluğu diş yapısı ile yakından ilişkilidir. Başlangıç döneminden itibaren diş etleri oldukça kolay kanar. Diş etleri, diş yuvaları ve ağız tabanında ki iltihaplanmalar genel olarak diş eti hastalığı olarak bilinmektedir. Diş üzerinde ki plaklar bunun en önemli sebebidir. Tedavi edilemeyen diş eti iltihabı çene kemiğinin de iltihaplanmasına ve zarar görmesine yol açarak ciddi sorunlara teşkil eder. Diş çürüğü, diş eti hastalıkları, bademcik iltihabı, sinüzit, solunum sindirim problemleri, sistemi hastalıkları, ağız bakımı yetersiz olması ağız kokusuna neden olabilir. Bu hal, toplumsal ilişkileri de etkisin de bırakır. Bazı metabolizma hastalıkları da ağız da kendine özgü kokular yapabilir.